Subscribe

Cennete Otostop

   
        Değerli bir hocamın hediye olarak verdiği bu kitabın ilk başta ismi dikkatimi çekmişti.Kitabın yazarı Adem ÖZKÖSE .2007 yılında gazetecilik meleğini Ortadoğu'da sürdürmek ve bu esnada Arapça'sını geliştirmek için Suriye'nin başkenti Şam'da yaşamayı tercih ettiğini belirtiyor.Küçüklüğünden beri 'Bir insan nasıl dinini değiştirir?'sorusu hep kafasına takıldığını belirten yazar hidayete erenleri gerek televizyon gerek gazete gerekse evlerine gelen gazetelerden takip ettiğini belirtiyor.Şam'da ise dünyanın dört bir tarafından insanlar bulunuyor.Bu kitaba konu olansa hidayete eren müslümanlar.
         Kitap yazarımızın hidayete ermiş insanlarla gece geç vakitlere kadar ettiği sohbetlerin bize de aktarmak istenmesi sonucu meydana geliyor.Şam'da bulunduğu sıralarda gecelere kadar sohbet ettiği bu insanlardan çok şey
öğrendiğini belirten yazarımız bilmeyen ama
öğrenmeye çalışan  bu insanları gördükçe sevincini bilipte yapmak için bir çaba sarf etmeyen müslüman kardeşleri hakkındaki üzüntülerini dile getiriyor.

        Kitapta söz konusu insanların kimisi eski bir papaz kimisi uyuştrucu kaçakçısı kimisi de bir hristiyan misyonerken farklı yollarla İslam'la tanıştılar.Geçmişlerini bir tövbeyle temizleyerek yen bir geleceğe başladılar.Onlar için zor oldu çevrelerini,ailelerini ,akrabalarını bırakmak...Ailerinin müslüman olması için gayret gösteren bu insanlar kimi Arapça öğrenmek için Şam'a geldi kimisi bulundukları yerlerdeki İslam'a Davet Okullarında birkaç yıl eğitimin ardından çevrelerindeki insanlarında hidayete ermeleri ahiretlerini kurtarmaları için çalıştı.Benim en çok ilgimi çekense Avusturya ordusunda bir askerken Taliban'a katılan o kardeşimizdi.

Kitabın arka kapağında yazar kitabı şöyle tanıtıyor:
       Hepsinin birbirinden farklı , biribirinden ilginç hikayesi vardı.Kimisi papazken kimisi ünlü bir müzisyenken , kimisi bir misyonerken , kimisi de uyuşturucu kaçakcısıyken İslam'la tanışmış ve kendilerine yeni bir hayat kurmuşlardı.Bu röportajlar esnasında mühtedilerin gözyaşlarına,sevinçlerine ve heyecanlarına da şahitlik ettim.Onların yaşadıkları zorlukları,hayal kırıklıklarını , geleceğe dair umutlarını dinledim.  İtiraf etmeliyim ki  , mühtedilerle yüz yüze röportajlar yaparken dinledklerimden ben de çok etilendim.Bazı hikayeler günlerce aklımdan çıkmadı ; yolda yürürken , kitap okurken veya başımı yastığa koyduğumda, sonradan Müslüman olan bu insanların anlattıklarını , başlarına gelenleri hatırlıyordum.Hepsi gerçek ve yaşanmış olan hidayet öykülerini dinleyip de etkilenmemek elde değildi.Sizinde hidayet öykülerini okurken birçok farklı duyguyu bir arada yaşayacağınıza ; kimi zaman şaşıracağınıza , kimi zaman mutlu olacağınıza , kimi zaman da gözyaşlarınıza engel olamayacağınızı tahmin ediyorum.

Evet bu kitabı okuduktan sonra bendeki değişimler Arapça'ya karşı artan ilgim ve yaşadığm şehri ilim için değiştirmem gerekebileceğini düşünmekti.Unutmayın yaşantınız hep kötülükler şehrinden iyilikler şehrine olsun.Hicretinizde bu yönde...

yzr frknkc

0 Yorum:

Yorum Gönder

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More